Yok sayılmak istemiyoruz

Yok sayılmak istemiyoruz
15.12.2022
A+
A-

BÜRO-İŞ Sendikası Bursa şubesi yaşadıkları hak ve özgürlük kısıtlamalarına ilişkin SGK İl Binası önünde basın açıklaması yaptı.

BÜRO İŞ Sendikası Bursa Şubesi'nden basın açıklaması: Yok sayılmak istemiyoruz
MEMET CAN YEŞİLBAŞ / BURSADA BUGÜN

Hayat pahalılığı ve hak gasplarına vurgu yapan BÜRO-İŞ Sendikası Bursa Şubesihayat pahalılığı ve zamlarla gelen yoksulluğa dikkat çekiyor.

Basın açıklamasını gerçekleştiren BÜRO İŞ Sendikası Bursa Şubesi Örgütlenme Sekreteri Alper Şen, SGK çalışanlarının ağırlaştırılan sartlarına vurgu yaptı. Şen, “Elimizden alınan haklar, üzerine personel yetersizliğinden kaynaklı yoğun iş temposuyla çalıştığımız yetmezmiş gibi bir de seçim yatırım aracına dönüştürülen ve neredeyse her sene çıkarılan yapılandırmalar ile de iş yükümüz daha da artırılmaktadır” dedi.

Alper Şen’in basın açıklaması;

Kamu kurum ve kuruluşlarında değişik adlarla yapılan ek ödemeler ile çalışanlar arasında ciddi ücret adaletsizlikleri olduğu gerçeğine yaslanarak, maaş farklılıklarının ortadan kaldırılması adına eşit işe eşit aldatmacasıyla çalışanlar arasındaki eşitsizlik daha da derinleştirilmiş, nüfusun neredeyse tamamına hizmet veren biz SGK çalışanlarının kazanımları ise; ikramiye, ek ödeme, fazla mesai, performans ücretleri gibi birçok ödeme 666 sayılı KHK ile ortadan kaldırılmıştır. Bugün ise yine seçim arifesinde Emeklilikte Yaşa Takılanlar gündemimizde.

“Vatandaş ile çalışanlar karşı karşıya kalıyor”

8 Eylül 1999 tarihinde yapılan düzenleme ile mevcut çalışanların emeklilik haklarının ötelenmesi yaş sınırının getirilmesinden sonra kısaca EYT olarak adlandırılan Emeklilikte Yaşa Takılanların vermiş olduğu mücadele sonucunda gündeme gelen düzenleme Ortadaki büyük mağduriyetin tamamını ortadan kaldırmasa da bu düzenlemeyle emekli olabilecek vatandaşlarımız var. Henüz yasal düzenleme olmasa da bu haktan yararlanma durumu olan vatandaşların SGK ya akını başlamış olup iş yükü artmıştır. Yetersiz personel ve gerekli ve sağlıklı bir organizasyon ile kurum tarafından kamuoyu bilgilendirilmediğinden kuruma akın eden vatandaş ile çalışanlar karşı karşıya kalmaktadır.

“Yoğun ve yıpratıcı bir mesai dönemi bekliyor”

Kurum çalışanlarını ağır, uzun, yoğun ve yıpratıcı bir mesai dönemi bekliyor. Fazla mesai ve hafta sonu çalışmaları ise kaçınılmaz. Fazla çalışmanın karşılığı ise 783,14 TL gibi komik bir rakam. Üstelik tahsis işlemleri yapılan merkezlere daha bugünden diğer Merkez Müdürlüklerinden personel görevlendirmeleri başlamış, çalışma barışını bozacak uygulamalara adım atılmıştır. Biz SGK çalışanlarının bunca iş yükü yoğun çalışmalarımıza karşın geçmişte var olan haklarımız, fazla Mesai, Ek Ödeme, Ikramiye, Havuz Ödemeleri yandaş ve yancı sendikalanı yetkili olduğu süreçte bir bir elimizden alınmıştır. Bu yetmezmiş gibi 3600 Ek Gösterge düzenlemesi ile de Biz SGK çalışanları eğitim durumuna işene bakılmaksızın düzenleme dışında bırakılmış durumdayız. Tüketici olarak kullanmak zorunda olduğumuz elektrikten, doğalgaza, sudan, internete, sütten, yumurtaya, makarnadan pirince son bir yılda farklı oranlarda üç ile beş kat zam gelmişken bize talimat üzerine TÜİK tarafından tespit edilerek açıklanan gerçeği yansıtmayan enflasyon üzerinden zam verilmektedir. Yetkili olmakla övünen ancak her defasında biz çalışanların haklarının geri gitmesine neden olan yandaş ve yancı sendikaların pasifliği yüzünden bu gidişle neredeyse ücretlerimiz açlık sınırına yakın asgari ücret düzeyine inecek bir seyir izlemektedir. Bütün bunlar yetmezmiş gibi yerelde de çeşitli baskıcı uygulamalar ile çalışma moral ve motivasyonumuz insan onuruna yakışı iş ortamlarından uzaklaştırma uygulamaları devreye sokulmaktadır.

“İnsanca bir yaşam sürmemiz olanaklı değildir.”

Açlık sınırının 9 bin liraya yoksulluk sınırının 25 bin liraya çıktığı 4-5 bin liraya kiralık evin bulmanın mümkün olmadığı bu ortamda 10-11 bin lira düzeyindeki maaşlarımızla insanca bir yaşam sürmemiz olanaklı değildir. SGK emekçilerinin durumu bu iken hükümet yetkililerinin biz çalışanları enflasyona ezdirmedik söylemlerinin bir kıymeti bulunmamaktadır. Bırakın ezilmeyi biz kamu çalışanlarının enflasyonun altında ezilmek bir yana adeta pestilimiz çıkarılmıştır. Buna karşı yolsuzluklar ihalelerle yolu ile kayırmalar açılan çeşitli paketler teşvik kredi ve benzeri yollarla patronlara, sermayeye milyarlarca lira kaynak aktarılmıştır ve aktarılmaya devam etmektedir.

“Bu haksızlığı kabul etmiyoruz”

Sermayeye rantçılara kaynak ayırırken çıkmayan sorun her nedense sıra çalışanlara geldiğinde kaynak yetersizliği söz konusu edilmektedir. Bizler bu haksızlığı kabul etmiyoruz. SGK çalışanları ile ilgili yoğun iş sürecinin doğru ve sağlıklı şekilde sürdürülmesi adına iyileştirmeler yapması hükümetin acil görevidir. Sosyal, ekonomik ve özlük haklarının geliştirilmesi, biz çalışanlar ve vatandaş adına elzemdir. Nihayetinde Emeklilikte Yaşa Takılanlar ve aynı tasarı içinde yer alacak diğer düzenlemelerin oluşturacağı olumsuzlukları ve geçmiş mağduriyetleri önceden görme ve telafi etme adına aşağıdaki önlemlerin alınması ve iyileştirmelerin yapılması acil bir zorunluluktur. Baskıcı ve yasakçı uygulamalara son verilmesi iş barışı ve motivasyonunun sağlanması. Ücretlerimizin Yoksulluk sınırı olan 25.bin TL. ye çıkarılması,

-3600 Ek göstergesinin Kurum çalışanlarına da verilmesi

-Personel sayısının artırılması

-Ek gösterge puanlarının artırılması

-Sosyal Güvenlik Tazminatı verilmesi

-666 Sayılı KHK ile elimizden alınan İkramiyenin yeniden verilmesi

-Ulaşım, yemek, dinlenme ihtiyaçlarının karşılanması

-Eksik ve yanlış bilgi kirliliğin önüne geçilmesi adına Kurumun periyodik olarak kamuoyunu aydınlatılmasının sağlaması. Atama ve görevde yükselmelerde mülakat uygulamasının kaldırılması. Kurum içi Sosyal Güvenlik Uzmanı Kadrosunun verilmesi taleplerimiz dikkate alınmalı ve gerçekleştirilmelidir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.